Selam millet, ben sizin buraların çiçekçisi Ayşe! Belki beni tanırsınız, belki yeni karşılaşıyoruz. Ama ne olursa olsun, çiçekler konusunda benden daha heyecanlı birini bulamazsınız, o kesin!
Bugün size en sevdiğim, en özel buketlerimden birini anlatmak istiyorum: Beyaz Papatya ve Kırmızı Gül Buketi. Ah, o buketi bir görseniz! Sanki baharın en güzel şarkısı, aşkın en kırmızı hali bir araya gelmiş gibi.
Şimdi diyeceksiniz ki, Ayşe abla, papatya da gül de güzel çiçekler ama yan yana nasıl durur? İşte sırrı orada! O masum beyaz papatyalar, o tutkulu kırmızı güller... Birlikte öyle bir ahenk yakalıyorlar ki, görenin içini kıpır kıpır ediyor. Papatyanın o sade güzelliği, gülün o alımlı duruşu birbirini tamamlıyor, adeta birbirine fısıldıyor.
Düşünsenize, sevgilinize, eşinize böyle bir buket hediye ettiğinizi. O kırmızı güller aşkınızı haykırırken, beyaz papatyalar da Seni seviyorum, hem de çok! der gibi. Ya da annenize, arkadaşınıza... Onlara ne kadar değer verdiğinizi, ne kadar düşündüğünüzü anlatmanın en zarif yolu değil mi?
Ben buketleri hazırlarken hep bir hikaye düşünürüm. Kim alacak, kime gidecek, ne hissettirecek? Belki de bu yüzden benim buketlerim diğerlerinden farklıdır, bilemiyorum. Ama şunu biliyorum ki, her bir çiçeği özenle seçerim, her bir buketi sevgiyle hazırladım. Özellikle de Kocaelideki müşterilerim bilir, benden çiçek alanın yüzü güler!
Bazen düşünüyorum da, çiçekler olmasa hayat ne kadar da renksiz olurdu. Bir doğum günü, bir evlilik yıldönümü, bir özür dilerim... Çiçekler olmadan hepsi eksik kalır. O yüzden diyorum ki, sevdiklerinizi mutlu etmek için, hayatınıza biraz renk katmak için bir buket çiçek almaktan çekinmeyin. Hele ki o buket, benim ellerimden çıkmış bir Beyaz Papatya ve Kırmızı Gül Buketi ise...
Unutmayın, çiçekler sadece birer bitki değil, birer duygudur. Onları sevin, onlara değer verin, sevdiklerinize armağan edin. Göreceksiniz, hayatınız daha güzel olacak!
