Selam millet! Ben sizin buraların çiçekçisi, bilirsiniz işte, eli topraklı, gönlü çiçekli bir garip... Bugün size biraz çelenklerden, çiçek satışından dem vurmak istiyorum. Hani derler ya, çiçekler konuşsa... Benim dükkanda her gün binbir hikaye fısıldar bu güzellikler. Ama en çok da çelenkler... Onlar bir başka.
Çelenk dediğin öyle kuru bir demet değildir aslında. İçine sevgi katarsın, saygı katarsın, bazen de hüzün... Bir veda çelengi düşünün mesela. Kocaelinin en güzel mevsiminde kaybettiğiniz bir yakınınız için... O çelenge papatyalar, lilyumlar serpiştirirsin. Beyazlar, saflığı temsil etsin diye. Belki aralarına bir tutam da lavanta... Rahmetli kokusunu hatırlatsın diye.
Ya da bir açılış çelengi... Yepyeni bir umutla açılan bir işyeri için. Kırmızı güller, sarı krizantemler... Bolluk, bereket getirsin diye. Hele bir de o kurdelelere yazılan güzel dilekler yok mu? Onlar da ayrı bir umut ışığıdır.
Çiçek satışı da bambaşka bir dert. Her çiçeğin bir alıcısı vardır derler. Doğrudur da... Bazen bir genç gelir, sevdiği kıza kırmızı güller ister. Gözleri parlar, heyecanlıdır. Bazen bir beyefendi gelir, eşine özür çiçeği almak ister. Utangaçtır, mahcuptur. Biz de biliriz hallerini, ona göre yardımcı oluruz. Sonuçta çiçekler aracıdır, duyguları taşır.
Kocaelinde çiçekçi olmak da güzel şey. İnsanlar sıcakkanlı, samimi... Düğünler deseniz şen şakrak! Gelin arabası süslemeleri, masa çiçekleri... Hepsi ayrı bir özen ister. Bir de İzmitin o meşhur Körfezine karşı yapılan nikahlar yok mu? Romantizm dorukta!
Bazen düşünüyorum da... Bizim işimiz sadece çiçek satmak değil aslında. Biz umut satıyoruz, sevgi satıyoruz, bazen de teselli... Bir doğum günü çiçeği düşünün, o gün yüzünü güldürecek bir armağan... Bir geçmiş olsun çiçeği, moral verecek bir destek... İşte bütün bunlar bizim işimizin parçası.
Unutmayın, çiçekler her zaman güzeldir. Ama en güzeli, onları sevdiklerinizle paylaşmaktır.
